Yağmur Ormanları

Şuanda yer küre üzerinde bulunan Antartika dışındaki bütün kıtalarda yağmur ormanları bulunmaktadır.Peki bu yağmur ormanları hakkında ne kadar bilgiye sahibiz ? Yem yeşil düzlükler, devasal ağaçlar ve içindeki hayvan türleri dışında  neyi biliyoruz ? Bende dahil, çoğunluğumuz  bu saydıklarım dışında hiç birşey bilmiyordur.Dün bir belgesel izlerken dikkatimi çekti internette ufak bir araştırma yapıyım dedim.Araştırma yapınca anladımki hayatımızın sürdürülebilirliği için bu ormanlar içtiğimiz su kadar önemli.Makaleye başlarken Coğrafya dersi öğrencilerinin işine de yarıyabilecek bir şekilde geniş anlamda anlatmaya çalışacağım.Hazırsak yağmur ormanları hakkında ki makalemize başlıyalım:

Antarktika hariç her kıtada yağmur ormanları bulunur. Harita da açık yeşil ,koyu yeşil ve ılıman yağmur ormanlarında tropikal yağmur ormanlarını göstermektedir.Yağmur ormanları, hem hayvan hem de bitki türlerindeki zenginlikleri sayesinde, insanlığın yaşamı ve esenliği için zengin kaynaklara katkıda bulunan bir yaşam ve nefes alabilen yenilenebilir doğal kaynakları depolamaktadır.

Yağmur Ormanları Türleri  Nelerdir ?

Yağmur ormanları genellikle ekvatorun etrafında bulunan uzun, geniş yapraklı ,yaprak dökmeyen ağaçlarla kaplı yemyeşil, nemli ve sıcak topraklardır.Muson ormanları, Mangrov ormanları ve Ilıman ormanlar gibi çeşitli orman türleri yağmur ormanları olarak kabul edilir. İşte onları diğer ormanlardan farklı kılan nedenler:

• Ilıman yağmur ormanları iğne yapraklı veya geniş yapraklı ağaçlardan oluşur ve ılıman bölgelerde bulunurlar. Yağmur ormanları olarak adlandırılmalarının nedeni büyük miktarda mevsimlik  yağmur almalarıdır.
• Mangrov yağmur ormanları, ismini  mangrov ağaçlarından alırlar. Bu ağaçlar sadece nehirlerin okyanusa kavuştuğu acı sularda yetişir.
• Muson yağmur ormanları,kuru yağmur mevsimi olduğu için “kuru yağmur ormanları” olarak da adlandırılır.Yaklaşık olarak 31 ila 71 inç (800 mm ile 1.800 mm)  oranında yağmur yağar.Kuru yağmur ormanlarında ağaçların yüzde 75’i  yaprak döken ağaç türünden olabilir.

Bir yağmur ormanı iki ana alandan oluşur.Bunlar üst alan ve alt olarak adlandırılır.Üst kısım 20 ile 40 metre arasında değişen ağaç uzunluklarından oluşur.Bu kısım da ağaçların dalları ve saçakları bulunur.Bu saçakların altında kalan kısmına da alt alan deniliyor.Bu alanlarda otlar, çiçekler, sarmaşıklar, ağaç gövdeleri vs. bulunur.

Benzer İçerik : Asperger Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir ?

Hayvanlar ve bitkiler

Yağmur ormanları dünyada en çok hayvan ve bitkiye ev sahipliği yapan yerdir.Yerine göre 5 kilometrelik bir alanda 1,500 bitki,750 ağaç türü, 400 kuş türü ve 150 kelebek türü içerisinde barındırır.Hemen hemen bütün hayvan türleri ve bitki türleri bu alanda yaşamını sürdürmektedir.Yağmur ormanları yer yüzünün yüzde 2’sini kaplasada, Doğayı Koruma Kurumu’na göre dünyanın bitki ve hayvanlarının yüzde 50’sine ev sahipliği yapıyorlar. Örneğin, dünya çapında yağmur ormanlarında yaşayan gergedanlar, geyikler, leoparlar, goriller, şempanzeler, filler ve hatta ayılar bulunabilir.

Yağmur ormanlarında birçok olağan dışı hayvan ve bitki keşfedilmiştir. Örneğin, 150 yıl önce nesli tükendiği sanılan  Thismia neptunis 2018’de Borneo’nun yağmur ormanlarında yeniden görünmeye başlandı.

Yağmur Ormanlarının Önemi

• Ağaçlar, karbondioksiti emerek ve oksijen üreterek hava tedarikimizi yeniler.
• Yılda bir dönümlük ağaç tarafından üretilen oksijen miktarı, yılda 18 kişi tarafından tüketilen miktara eşittir. Bir ağaç her yıl yaklaşık 260 kilo oksijen üretir.
• Ağaçlar yapraklarındaki suyu buharlaştırarak hava sıcaklığını düşürür.
• Ağaç kökleri toprağı stabilize eder ve erozyonu önler.
• Ağaçlar yağmur suyunu yavaşlatıp filtreleyerek ve su havzalarını koruyarak su kalitesini artırır.
• Dünyada tahmini 10 milyon bitki, hayvan ve böcek türünün yarısından fazlası tropikal yağmur ormanlarında yaşar. Dünyanın taze suyunun beşte biri Amazon Havzasındadır.
• Bir hektar (2.47 dönüm) 750’den fazla ağaç türü ve 1500  bitki türünü içerisinde barındırır.
• Gelişmiş dünya diyetinin en az yüzde 80’i tropikal yağmur ormanlarından kaynaklandı. Dünyaya verdiği bol hediyeler arasında avokado, hindistan cevizi, incir, portakal, limon, greyfurt, muz, guava, ananas, mango  gibi meyveler; mısır, patates, pirinç, kabak,domates ve patates gibi sebzeler; karabiber, çikolata, tarçın, karanfil, zencefil, şeker kamışı, kahve ve vanilya, Brezilya fıstığı ve kaju fıstığı  gibi baharatlar.
• Yağmur ormanlarında en az 3000 meyve bulunur; Bunların sadece 200’ü Batı Dünyasında kullanılıyor. Yağmur ormanlarındaki yerliler ise  2.000’in üzerinde  meyveyi kullanıyor.
• Yağmur ormanı bitkileri, ikincil metabolitler, özellikle alkaloidler açısından zengindir. Biyokimyacılar, alkaloidlerin bitkileri hastalıklardan ve böcek saldırılarından koruduğuna inanırlar. Yüksek bitkilerden gelen birçok alkaloidin, tıbbi değer ve yararı olduğu kanıtlanmıştır.
• Hali hazırda dünya genelinde satılan 121 reçeteli ilaç bitkisel kaynaklı kaynaklardan gelmektedir. Batı ilaçlarının yüzde 25’i yağmur ormanı bileşenlerinden elde edilirken, bu tropikal ağaçların ve bitkilerin yüzde 1’inden daha azı bilim adamları tarafından test edilmiştir.
• ABD Ulusal Kanser Enstitüsü, kanser hücrelerine karşı aktif olan 3000 bitki tespit etmiştir. Bu bitkilerin yüzde 70’i yağmur ormanlarında bulunur. Günümüzün kanserle mücadele eden ilaçlarında aktif bileşenlerin yüzde yirmibeşi, yalnızca yağmur ormanlarında bulunan organizmalardan gelmektedir.
• Yağmur ormanı bitkisinden çıkarılan vinkristin,  deniz salyangozu , dünyanın en güçlü antikanser ilaçlarından biridir. Bu keşiften bu yana akut çocukluk lösemi için hayatta kalma oranını önemli ölçüde artırmıştır.

Yağmur Ormanları için ne yapıyoruz?

Hayatımızda bu derece kritik öneme sahip olan yağmur ormanlarıyla ilgili peki bizler ne yapıyoruz ? Sanırım hiç bir şey.Yapılan bir araştırmaya göre, her gün 200 binden fazla yağmur ormanı yakılıyor.Araştırmayla ilgili detaylara inildikçe insan ürperiyor. Nasıl mı ? Araştırma sonuçları ile ilgili bir kaç dipnot paylaşayım sizinle ;

Her gün 150 dönümden fazla ve her yıl 78 milyon dönüm yağmur ormanını kaybediyoruz ! Amazon yağmur ormanlarının yüzde 20’sinden fazlası çoktan kül olup gitti ve yıkım devam ederken çok daha fazlası da şuan tehdit altında. Sadece Amazon’un yılda 20.000 dönümünün yok olduğu tahmin ediliyor. Bu yıkımı engellemek için hiçbir şey yapılmazsa, Amazon’un tamamı elli yıl içinde yok olabilir. Buda dünyanın kendi kıyametini hazırladığı anlamına gelir.

Sonuçları

Hava ve su kirliliği, toprak erozyonu, sıtma salgınları, karbondioksitin atmosfere salınması, bitki ve hayvanların yok olmasından kaynaklı olarak biyolojik çeşitliliğin kaybolmasını beraberinde getirir. Daha az yağmur ormanı, daha az yağmur, daha az oksijen ve küresel ısınmadan kaynaklanan tehdit anlamına gelir.

Kaynak: http://www.sahinsecilmis.com

Bunlarda İlginizi Çekebilir!

Samsung’un İlk Akıllı Yüzüğü: Galaxy Ring

Bird Buddy Yapay Zekası: Kuş Gözlemciliğinde Yeni Bir Devrim

Cinsel İçerikli Sahneleriyle Libidonuzu Yükseltecek 5 Film

Pinterest,Idea Pin Uzunluğunu 5 Dakika Yaptı