İsrailin yaptığı en korkunç 5 katliam !

         İsrail,tartışmasız şuan da dünya üzerinde dolaylı veya dolaysız yoldan en çok katliam yapan iki ülkesinden biridir.ABD ile beraber ikisine de terör devleti desek haksızlık yapmış olmayız.İsrail bayrağının ambleminde moriah isimli yedi dallı bir bitkinin ( Yedi Kollu Şamdan) 2 dalının barışı aradıklarını simgelese de,yer yüzünde barışı istemeyen tek devlet oldukları gerçeğini değiştirmez. İsrail’in kuruluş tarihçesine bakınca aslında nasıl bir ülke olduğunu az çok anlayabiliyoruz.

İsrail’in Tarihçesi

         Yahudiler 19. yüzyılın sonlarına doğru devlet kurma çabalarına başladılar.İlk defa İngiltere’de  vadedilmiş topraklarda (Arz-ı mev’ut) bir ülke kurma fikri ortaya atıldı.Theodor Herzl’in öncülük ettiği ( Siyonizmin kurucusu olarak kabul edilir ) bu fikir akımı İngiltere’yi de arkasına alarak dünya üzerindeki bütün yahudileri tek çatı altında birleştirmek istemiştir. Bu bağlamda 1901 yılında II. Abdulhamit ile görüşmesinde kendilerinin kuracağı yeni bir ülke için destek istemiş, fakat bu desteği görememiştir.

   Theodor Herzl çalışmalarını bir yandan sürdürürken, bir yandan da ülke olabilmenin temelinin tarım olduğunu fark etti.Özellikle Rusya’da yahudilerin neredeyse hepsi tarımla uğraşıyordu.Öncelikle onları yeni kurulacak devlete gelmeyi ikna etmeleri gerekiyordu.Bunun içinde Rusyada bir yahudi katliamı gerçekleştirildi.Tarihte Rusların yahudilere yaptığı  katliam olarak geçsede, araştırmacıların çoğu bunun yahudiler tarafından gerçekleştirilen bir katliam olduğu tezi üzerinde duruyorlar.Aslında bu tezi destekler nitelikte David Rockefeller‘in yaptığı bazı açıklamalar vardır.Açıklamalara buradan ulaşabilirsiniz.Rusyada’da ve Avrupanın çoğu ülkesinde yapılan bazı katliamlar yahudileri bugünkü İsrail topraklarına gitmelerini mecbur hale getirmiştir.

    Sabra ve Şatilla katliamı

17 Eylül 1982 yılında gerçekleştirilen ve tarihteki en barbarca yapılan katliamlardan biridir.İsrail ordu komutanı Rafael Eitan tarafından   Falanjistlere yaptırıldığı ve   2.500 den fazla insanın şehit düştüğü katliamdır.Kimine göre bu sayı 7.000’nin üzerinde, tam bilinememesinin sebeplerinden biri Lübnan yönetiminin mezarların açılmasına müsade etmemesidir.Bu vahşiliğin ana sebebi terörden dolayı Lübnan’a gelen  insanları ülkeden göndermek.

Yapılan bu katliamı gizlemek için iş makineleriyle derin çukurlar açtılar ve cesetleri o çukurlara toplu olarak gömdüler.Yine de sokakları doldurmaya devam eden cesetleri ortadan kaldıramadılar, o yüzden de orada ki bütün evleri yerle bir ederek cesetleri gizlemeye çalıştılar.Şehit olanların kimliklerini belirlemeye çalışan yetkililer sadece 300 tanesinin tanınır halde olduğundan dolayı, sadece onların kimliğini belirleye bildiler.

Loren Jenkins : “Yabancı gözlemciler cumartesi günü Şatilla’ya geldiklerinde, gerçek bir kâbusla karşılaştılar. Kadınlar şişmeye başlamış cesetlerin başında ağlıyordu, bütün sokaklar mermi kovanlarıyla doluydu. İçlerinde insanlar bulunan evler buldozerlerle yıkılmış, yerle bir edilmişti. Delik deşik duvarların diplerinde, kurşuna dizildikleri belli olan cesetler gruplar halinde yığılıydı. Sokaklar ise görünüşe göre kaçmaya çalışırken vurulan insanların cesetleriyle doluydu“.

Araştırma Komisyonuna verilen bu ifade olayın nasıl nefretce işlendiğini gözler önüne sermektedir ;

“18 Eylül 1982 cumartesi, yani katliamın son günü Sabra ve Şatilla’ya geldiğimizde, her yerde vücutlar gördük. Balta ve bıçaklarla parça parça edilmiş kurbanların fotoğraflarını çektik. Bu insanların sadece pek azı silahlıydı. Kiminin kafaları parçalanmış, gözleri oyulmuş, boğazları kesilmiş, derileri yüzülmüştü. Bazılarının iç organları dışarı çıkartılmıştı. Katiller Filistinlilerin evlerini yağmalamaya bile vakit bulmuşlardı.”

  Hz.İbrahim Camisi Katliamı

25 Şubat 1994 yılında  Batı Şeria’nın El Halil şehrinde gerçekleştirilen katliamdır.Ramazan ayında sabah namazı çıkışında gerçekleştirilen 29 insanın ölümüne ve 130 insanın yaralanmasına sebep olmuştur.İlk saldırıdan sonra  yahudi askerlerin camiye girmesi sonucu gerçekleştirdiği ikinci saldırıda da 300e yakın yaralı ve 30 dan fazla insan öldürülmüştür.Katliamla ilgili en vahim durumlardan biride bu saldırıların insanları hastaneye taşırken veya defnederken de devam etmesi.Bu katliamda gösteriyor ki Yahudilerin hiç bir insanı değerlere saygıları yok.Katliamdan sonra cami iki bölüme ayrılmıştır.Bir kısım Müslümanlara bir kısmıda yahudilere verilmiştir ve cami girişi yahudi askerler tarafından kontrol edilmiştir.

Han Yunus Katliamı

12 Kasım 1956 yılında gerçekleştirlen ve 600 den fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan katliamdır.Suveyş Kanalı krizi sırasında İngiltere,Fransa ve İsrail’in Mısır’a karşı savaş ilan etmeleri sonucu,İsrail askerlerinin savaşı bahane ederek Gazze’deki Han Yunus şehrini işgal ettiler.Rastgele yapılan baskınlar da ilk iki günde 250 ,sonraki günlerde yapılan baskınlarda da 350 den fazla insanı katletmişlerdir.Burda en dikkat çeken olay da şu öldürülenlerin büyük çoğunluğunun silahsız olması.Bunu özellikle belirtmemin sebebi  İsrail’in bunu ” direniş vardı ” kılıfıyla kendini haklı çıkarma çalışması.

Deir Yasin Katliamı

9 Nisan 1948 yılında gerçekleştirilen İsrail destekli Irgun örgütünün 260 dan fazla insanın ölümüne neden olan katliamdır.Bu katliamın ana sebepleri arasında yeni kuralacak İsrail devletine zemin hazırlamak ve Araplar arasında korkuya neden olarak, onları o coğrafyadan zorla göç etmelerini sağlamak olarak söyleyebiliriz.Evler yıkıldı,köydeki herkes sıraya dizilerek kurşuna dizildi ve cesetleri kuyulara atıldı. Deir Yasin köyünün neredeyse tamamiyle  haritadan silinmesine neden oldu diyeniliriz.

Lida Katliamı

9-18 Temmuz 1948 yılında gerçekleştirilen yaklaşık olarak 800 Filistinlinin ölümüne neden olan katliamdır.Moşe Dayan’nın öncülüğündeki ordu Lida’yı kuşatarak 430 kişiyi öldürmüştür.Yahudilerin bu yaptığı katliamdan kaçan  Lida ve Ramle sakinleri ( 60.000 den fazla insan ) canlarını kurtarmak için herşeylerini geride bırakarak kaçmışlardır.Fakat   açlık,susuzluk ve güneş çarpmasından dolayı 370 kişi daha hayatını kaybetmiştir.

Benzer İçerikleri: 

• Amerika’nın Yapmış Olduğu Soykırımlar !
• Dünyada en çok inanılan dinler

Bu yazıyı kaleme almadan önce araştırma yaptığımda özellikle dikkatimi çeken birşey vardı.Oda İsrail’lilerin ( Yahudilerin ) nasıl bir sapkınlık içerisinde oldukları.

Tevrat’a göre; Yakup ailesi ile göç ederken, Tanrı’nın bir meleği insan kılığında Yakup’a görünür. Ailesini nehrin karşısına taşıdıktan sonra Yakup, melek ile gün ağarıncaya kadar güreşir. Melek, Yakup’u yenemeyeceğini anlayınca ona, ‘Beni bırak, gün ağarıyor’ der. Fakat Yakup, “Beni kutsamadıkça seni bırakmam” der. Yakup mücadele eder ve nihayetinde Tanrı’nın meleğini yener. O da Yakup’u Tanrı’yla mücadele eden  anlamına gelen İsrail adıyla kutsar. Böylece Tanrı tarafından Yakup’un adı İsrail olarak değiştirilmiş olur.Bu nedenle Yakup’un soyundan gelenlere İsrailoğulları denir. Bu olaydan sonra Yakup, Mısır’a göçtüğünde sülalesi İsrailliler olarak anılır.

Wikipedia da İsrail oğullarıyla ilgili bu bilgi gösteriyor ki onlar kendilerini Allah’la bir görüyorlar. Ayrıca tarihte Peygamberlere suikast yapan yada bu yönde girişimde bulunan tek ırkdır…

Bunlarda İlginizi Çekebilir!

Samsung’un İlk Akıllı Yüzüğü: Galaxy Ring

Bird Buddy Yapay Zekası: Kuş Gözlemciliğinde Yeni Bir Devrim

Kadınların bir erkekte aradığı en önemli 10 özellik

Cinsel İçerikli Sahneleriyle Libidonuzu Yükseltecek 5 Film