Dünyanın En İyi 7 Girişimcisi
Yaptıklarıyla çoğu insana ilham olan, yaptıklarıyla sadece bir işletmeyi yürütmekten daha da öteye götüren , insanların ufkunu açan insanlar her zaman ilgimizi çekmiştir. Bu makalede, sadece başarılı olmakla kalmayıp, geniş iş imparatorlukları inşa eden yedi girişimciye bakacağız.
İlgili:
- Dünyanın En Farklı ve Dikkat Çekici Binaları
- Yapay Zeka Destekli Video Oluşturma Platformu:En İyi 5 Site
7) Thomas Edison
Bu ismi duymayanınız neredeyse yoktur. Tam adı Thomas Alva Edison, 11 Şubat 1847 tarihinde ABD’nin Ohio kentinde dünyaya geldi. Çoçcukluk yıllarında tren vagonlarında meyve ve dergi satarak ailesine katkıda bulunuyordu.Fakat sattığı ürünlerden birinin düşüp kırılmasından dolayı tren vagonunda yangın çıktı,buda işinden olmasına sebep oldu.Bu işinden kovulduktan sonra telgrafa olan ilgisinden dolayı telgrafhanede çalışmaya başladı.1868 de kendi işletmesini kurmaya karar verdi ama yaptığı işin patentini satamadığı için para kazanamadı,buda işletmeyi kapatmasına neden oldu.1886 yılında Edison Mina Miller ile evlendi ve bu evlilikten 3 çocukları oldu.8 Ekim 1931 tarihinde öldü.Özellikle elektrik üzerine yaptığı çalışmalarla dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmaktadır.Hiç şüphe yok ki, Edison çok zeki bir insandı, ama onun iş anlayışı bir mucit olarak yeteneğini değil, zekasını açıkça ortaya koyduğunu göstermektedir.
6) Henry Ford
11 Şubat 1847 yılında İngiltere ve İrlanda kökenli bir çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin maddi durumu ne çok iyi nede çok kötüydü.Çocukluk yıllarında parçalanmış veya parçalara ayrılmış şeyleri onarmaya olan merakı , çok kısa bir süre içinde ailesinin ve yakın çevresinin ilgisini çekmiştir.Babası Ford’a aldığı saati parçalara ayırıp ona veriyordu,düzgün bir şekilde tekrardan eski haline getirebilecek mi,getiremiyecek mi diye. Çoğunlukla da hep başarılı oluyordu.
1891’de Thomas Edison ile tanıştı.Bu tanışma ve etkileşimler sonucunda 1899 yılında Detroit’te bir otomobil şirketi Detroit Automobile Company’yi kurdu.Fakat bu şirketin ömrü çok kısa sürdü,bunun sebeplerinin başında üretilen otomobillerin kalitesi ve fiyatının yüksek olmasıdır.Bu şirketi kapattıktan sonra vazgecti mi ? Tabikide geçmedi yine çalışmaya devam etti.İkinci şirketi olan Cadillac Otomobil şirketini kurdu.Fakat burada da hayal ettiği şeyleri başaramadı.İstediği oranda satış yapamadı ve bu yüzden de büyük borçlar altına girdi.İkinci denemesinde de başarısızlığa uğramış oldu…. Son denemesinde de çevresine yeni ortaklar alarak bugünkü Ford Otomobil markasını kurdu.Ford’un şuan ki araba satış piyasası 200 milyar $ civarındadır.
Henry Ford’la ilgili beni en çok etkileyen olay hayalini gerçekleştirmek için ısrarcı olması ve o kadar başarısız denemeye rağmen tekrardan denemekten korkmaması.
5) William “Bill” Gates
Bill Gates; bu ismi duymayanınız yoktur sanırım.Listedeki Mark Zuckerberg ile beraber şuanda sosyal medyada en popüler büyük milyarderlerden biridir.28 Ekim 1955 yılında ABD’nin Seattle kentinde dünyaya geldi.Avukat bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen Gates, henüz on iki yaşındayken özel bir okulda ilk informatik kurslarına gitti.Avukat bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen Gates, henüz on iki yaşındayken özel bir okulda ilk informatik kurslarına gitti.Evli ve üç çocuk babasıdır.1972’de Paul Allen ve Paul Gilbert ile birlikte Traf-O-Data’yı kurdular. Bu şirket bir trafik sayım ve kontrol sistemi için yazılımlar üretiyordu.Şirket kısa bir sürede 20.000 dolarlık satış yaptı. Gates bundan bir yıl sonra TRW adlı silah işletmesinde staj gördü…Aslında Gates ile ilgili yazacak çok şey varda bu kadar bilgi de yeterli sanırım onu özetlemeye.Microsoftun kurucularından ve şuanda aktif olarak başkanlığını yürütmektedir.Forbes dergisi tarafından yayınlanan dünyanın en zengin insanları sıralamasında ilk sıradadır.Bill Gates ile ilgili merak ettiğiniz başka şeyler varsa buradan ulaşabilirsiniz.
4) Jeff Bezos
Tam adı Jeffrey Preston Bezos, ev hanımı bir anne ve bisiklet dükkancısı bir babadan 12 Ocak 1964’te ABD’nin New Mexico eyaletinde dünyaya geldi.Çocukluk döneminde pek bir zorluklar çektiğini söyleyemeyiz.Anne ile babasının boşanmasını vs. saymazsak.Teknolojiye olan ilgisi daha çocukluk yıllarına dayanmaktadır, bir keresinde küçük kardeşlerini odasından uzak tutmak için elektrikli bir alarm düzenledi.Çeşitli sektörlerde çalıştıktan sonra 1993 yılında online kitapçıda çalışmaya karar verdi ve Amazon’un temelini attı.İlk başlarda sadece kitapçı olarak Amazon açılmış olsada, zamanla video indirme, MP3 indirme, sesli kitap indirme, yazılım , video oyunları , elektronik , giyim, mobilya, yemek, oyuncak ve mücevher satmak için çeşitlendirildi.Gün geçtikçe ürün profilini daha da geliştirmeye devam ediyor.Dünyada E-ticaretin gelişmesinde en büyük pay sahibi tartışmasız Jeff’e ait.Alibaba Group’la beraber şuan dünya piyasının en güçlü online satış platformu konumundadır.Ayrıca Amazon, kendi markası AmazonBasics’in altında bazı düşük kaliteli ürünleri de satıyor.Amazon.com 2016 yılında türkçe dil desteği vermeye başladı,siteyi incelemek isteyenler buradan bakabilir.
3) Mark Zuckerberg
Jeff Bezos ve Bill Gates‘i listeye alıp Mark’ı almamak olmaz. Bill Gates’in Microsoft’la Bezos’un da Amazon la dünyada yeni bir teknoloji dönemi başlattığını düşünürsek,Mark’ta Facebook ile dünyada sosyal medya tanımını apayrı bir yere getirdiğini söyleyebiliriz.Bazılarınız diyebilir facebook’dan önce de sosyal medya siteleri vardı diye.Haklısınız vardı,fakat neredeyse hepsi kısır bir döngü içerisindeydi,yenilikçi değillerdi veya ellerindeki potansiyeli kullanamadılar.Bu kısa bilgiden sonra Mark’ın geçmişiyle ilgili kısa bir kaç bilgi verelim.Gerçi çoğunuz biliyorsunuzdur ama bilmeyenleriniz için biraz bilgi vereyim.
Tam adı Mark Elliot Zuckerberg , doktor bir ailenin tek çocuğu olarak 14 Mayıs 1984 tarihinde ABD’nin New York eyaletinde dünyaya geldi.Mark yahudi bir aileye sahip olsada o kendini ateist olarak nitelendiriyor.Eğitimini dünyanın elit üniversitelerinden olan Harvard’da tamamladı.Facebooktan önce okulun en yakışıklı ve en güzel öğrencilerinin seçildiği facemash.com sitesini kurdu,burada okuldaki bütün kız ve erkek öğrencilerin resimleri bulunuyordu.Fakat ortada bir sorun vardı, oda resimleri bulmak için okulun veritabanına girilmesi gerekiyordu,oda öyle yaptı.Mark’ın veritabanına girdiği ortaya çıkıncada disipline verildi ve bu şekilde de okulu bıraktı.Kafasına koyduğunu yapmak isteyen Mark tekrardan Harvard öğrencilerini tek çatı altında buluşturmak için facebook’u kurdu.2 yıldan daha az bir sürede ABD’nin en büyük arkadaşlık sitesi oldu.Oradanda hızla dünya çapında bir sosyal ağ haline geldi.
2) George Eastman
Bu ismi büyük ihtimalle hiç duymamışsınızdır, duysanızda pek umrunuzda olmamıştır.Haklısınız bende ilk duyduğum zamanlarda George Bush ile isim benzerliği yüzünden ABD’li bir siyasetçi olabilir dedim.Ufak bir araştırma yapınca yanıldığımı anladım.En çok beni etkileyen kısmı yaşadıkları, öyle büyük tranvalardan sonra bile içindeki o girişimci ruhu hiç bir zaman öldürmemiş.Ne demek istediğimi bu yazıyı okudukça daha iyi anlayacaksınız.New York’da 12 Temmuz 1854 tarihinde dünyaya gelmiştir.1860’da daha 6 yaşındayken babasını bipolar bozukluk sonucu kaybetti.Annesi çocuklarını da yanına alarak Rochester’e taşındı.Burada da şansızlıklar peşini bırakmadı, 1870 yılında daha 16 yaşındayken bu kezde kız kardeşini polio hastalığı sonucu kaybetti.Bu üst üste gelen olumsuzluklardan sonra okulu bırakıp, ailesine yardımcı olmak için çalışmaya başladı.
1884 yılına gelindiğinde Eastman,bugünkü ilk rulo filmin ( Kodak Filmin ) patentini aldı.Şirket hızla büyümeye başladı,fakat o geçmişini hiç bir zaman unutmadı.1910 yılında, tüm çalışanlar için bir kar paylaşım programı kurulması da dahil olmak üzere işçi yardım programlarını tasarlayarak çalışanlarına karşı sadakatini göstermiştir.O sadece çalışanlarına değil,yakın çevresi ve ailesinede sıkı sıkına bağlıydı.Hayatı boyunca hiç evlenmedi,daima ailesiyle ilgilendi.1907 yılında annesi Maria Eastman’ın ölümünden sonra onunla yakından ilgilenen Josephine Dickman’a karşı bir platonik aşk besliyordu.Hayatının özetini kendi ağzından paylaşacak olursak ; “Hayatımı kurtarmak için hiç durmadan çalıştım.” 1922 yılında açtığı Eastman Tiyatrosun’da annesine hitaben yaptırdığı bir oda bulunmaktadır.
14 Mart 1932 yılında oda ailesinin diğer fertleri gibi kalıtsal bir hastalık sonucu yaşamını yitirdi.Geriye bugün bile dünyanın en iyi kamera flimi olan Kodak’ı bıraktı.Aslında onu eşsiz yapan kurduğu şirket değil,insanlığa yaptığı katkılar.Hayatı boyunca 150 milyon dolardan fazla bağışta bulundu.Ayrıca tüm malvarlığını Rochester Üniversitesi’ne bıraktı.
1) Walt Disney
Walt Disney, 5 Aralık 1901’de Chicago’da dünyaya geldi.Çocukluk yıllarında Ryan Walker’ın karikatürlerini taklit ederek çizim yapmaya başladı.Yaptığı çizimlerde sadece kare kalem çalışmasının yanında sulu boya gibi resimin diğer fügürlerinide kullanıyordu.1911 yılında Kansas’a taşındılar, burada sanat enstitüsünde cumartesi kurslarına katıldı ve aynı zamanda karikatürleştirme üzerine dersler de aldı.Birinci dünya savaşı zamanlarında vatan severlik üzerine karikatürler çizerek okul gazetesinin karikatüristi oldu.Ödünç aldığı bir kitabı animasyon ve kamera yardımı ile evde denemeye başladı, bu geleneksel kesme animasyonundan daha umut vericiydi.Fakat bu konuda şirketleri ikna edemiyeceğini anlayınca bir arkadaşıyla beraber kendilerine bir şirket kurdular (Laugh-O-Grams).Bazı denemelerde biraz para kazanmış olsalarda, geneline bakınca başarısız olmuşlardır.Bu olaydan sonra hayatındaki dönüm noktası 1923’te Hollywood’a taşınmaları olarak söylersek yanlış bir cümle kurmuş olmayız sanırım.Burada hepimizin bildiği Alice Harikalar Diyarında çizgi flimini Margaret J. Winkler’a altı diziden oluşan iki bölüm olucak şekilde sattılar.Bu başarılarından sonra kendi şirketi üzerinden devam etmek isteyen Disney kardeşi Roy ile birlikte Disney Brothers Studio’yu kurdu.İlk işi tanıyıp güvendiği insanları tekrardan çevresine toplamak.Bir süre bu şekilde çalıştıktan sonra disney’in kafasındaki kısa vadeli çizgi flimler yerine masala dayalı uzun projeler yapmaktı.Kafasındaki düşünceyi yürürlüğe koymak için hepimizin çoğu defa zevkle izlediği Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler serisinin yapımına başladı.Alice çizgi fliminin aksine Pamuk Prenses tam renkli ve sesle üretilen ilk animasyon özelliği olan filmdir.Kara kelemle yapılan sıradan bir çizgi flimleri alıp dünyanın zevkle izlediği muhteşem animasyonlara dönüştüren bir girişimcidir. Disney ile ilgili yazılacak çok şey var aslında , ama o şimdinin konusu değil. İlerde Disney’in hayatıyla ilgili bir biyografi yazısı yazacağım için yazıyı burada bitiriyorum.